Ofiste elektrik güvenlik önlemleri
Elektrik iş yeri kazaları sadece endüstriyel tesisatları veya çeşitli meslekleri değil, ofisleri de kapsamaktadır. Eksik tesisatlar, sızdıran prizler ve hepsinden önemlisi personelin ihmali, ofiste elektrikle ilgili olarak alınan iş güvenliği önlemlerinin önemini göstermektedir. Bugün, herhangi bir ofisteki hemen hemen her faaliyet, elektrikli ekipmana bağlıdır ve yanlış kullanılırsa veya düzenli olarak bakımı yapılmaz ise potansiyel olarak tehlikeli olabilir.
Bir ofiste, hatalı kablolama, güvenli olmayan kurulum, yıpranmış kablolar, elektrik kesintileri ve standart altı arızalar, elektrik çarpması, yangın ve yanık gibi ekipman riskleri oluşturabilir. Bu nedenle elektrik güvenlik panosu oluşturulmalı ve iş güvenliği eğitimleri ile ofis personeli bu konuda bilinçlendirilmelidir.
Ofiste uygulanan iş güvenliği önlemleri
Ofislerde elektrik sorunu yaşamamak için çalışanların dikkat etmesi gereken çok önemli iş güvenliği kuralları vardır. Bu kurallara uyulursa, elektrikle çalışırken kaza olasılığı büyük ölçüde azalır.
Tüm cihazların topraklandığından emin olun. Soketleri aşırı yüklemeyin. Cihazı ıslak ellerle çalıştırmayın. Aşırı yüklenmediklerinden emin olmak için birden fazla çıkışı kontrol edin ve yeterli ısı dağılımı için iyi havalandırılan alanlara yerleştirin. Topraklama kablosu olmayan prizlere takmayın. Elektrik kablolarını halının altına bağlamayın, düğümlemeyin veya koymayın. Daha fazla enerji tasarrufu yapmak ve yangın ve elektrik çarpması riskini azaltmak için, kullanılmadığında cihazın fişini çekin. Uzun telleri birbirine bağlamak için doğru telleri ve kabloları kullanın. Makine ve teçhizatın kurulumuna kalifiye bir elektrikçi dahil edin. Rutin muayene ve bakımın yetkili bir kişi tarafından zamanında yapılmasını sağlayın. Acil bir durumda gücü kapatın. Sigortaların doğru takıldığından ve çalışır durumda olduğundan daima emin olun.
Ofiste elektrik konusunda başka nelere dikkat edilmelidir?
Çalışanların sağlığını korumak ve elektrikten etkilenmemek için ister amir ister ofis çalışanı olsun herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Öyle ki, herhangi birinin ihmali birçok insanı etkileyebilir. Bu konuda dikkate alınması gereken diğer noktalar:
Cihazı sıcak yüzeylerin ve ıslak alanların yakınında bırakmayın. Güç kablosunu her zaman fişi tutarak çekin. Kabloyu çekmeyin. Koridorda yürürken elektrik kablosu olmadığından emin olun. Herhangi bir ekipman veya makine olağan dışı ses çıkarırsa, duman veya kıvılcım çıkarırsa veya yüzey olağan dışı derecede ısınırsa, gücü kapatın ve ilgili kişiye haber verin. Ofiste kullanılan tüm ekipmanların, kabloların, fişlerin ve çoklu prizlerin güvenilir bir marka olduğundan ve TSE standartlarını karşıladığından emin olun. Onarılan veya bakımı yapılan tüm ekipman ve makinelerin bağlantısını kesin ve fişini çekin. Koruma için parafudr kullanırken devrenin elektrik yükünü etkili bir şekilde kaldırabildiğini bir elektrikçiye kontrol ettirin. Bir çıkış birden fazla cihaza güç veriyorsa, asla iki yüksek voltajlı cihazı aynı anda kullanmayın. Ofiste ek priz gerekiyorsa, sertifikalı bir elektrikçi çağırın. Kablo bükülmüş, aşınmış, çatlamış veya hasar görmüşse hemen değiştirin. Elektrik tehlikeleri her yıl evlerde, işyerlerinde ve ofislerde birçok yangına neden olmaktadır. Uygun iş yeri güvenliği eğitimi ve çalışanların kişisel koruyucu ekipman kullanımı tehlikeleri azaltır.
Hizmet üretimindeki güvenlik son on yılda kademeli olarak iyileşmiş olsa da, işyeri kazalarıyla ilgili endişeler devam etmektedir. Otomasyona yönelik ilerlemeler hız kesmeden devam ederken, insanlar bugün hala üretim süreçlerinin merkezinde yer alıyor. Tüm ağır işleri makineler yapsa da ciddi kazalar olabilir ve çalışanları yaralayabilir. Bu konuda yapılan son araştırma ve veri toplama çalışmasında 2018 rakamlarına göre üretim sektöründe 183.396 iş kazası meydana geldi, bunlardan 300'ü ölümle sonuçlandı. Diğerlerinin de yaralandığı bildirildi. Dolayısıyla makineleşmenin iş kazalarını önlemediği tespit edilmiştir.
İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını ciddiye alarak çalışanların daha sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak mümkündür. İşte işverenlerin çalışanlarını zarardan korumak için neler yapabileceğine dair bulgularımız.
İşyerinde yönetici ve amirlerin iş güvenliği konusuna önem vermeleri çok önemlidir. İşverenin önceliği “ne olursa olsun üretim durdurulmamalı, kesintiye uğratılmamalı, azaltılmamalı” ise çalışan da patronun önceliğini yansıtıyor. çalışanlar güvenliğe inanıyorsa ve yöneticileri onları yalnızca çıktıya göre yargılıyorsa, çalışanlar üretkenliğe güvenliklerinden daha fazla değer vermeyi öğreneceklerdir. Bu nedenle iş süreç sahiplerinin, mesajı tüm işgücüne ileterek güvenliği ilk sıraya koymaları gerekir.
İşyeri güvenliğinin bir diğer anahtarı, iş ve işyeri güvenliği uzmanlarının fiziksel değerlendirmeler yapması ve uyarılar vermesidir. Müfettişler gibi teftiş görevlerini yerine getiren ve eksikliklere dikkat çeken İSG profesyonelleri, iş yeri yaralanmalarını da azaltmaktadır. İşyerindeki amirler de iş güvenliği ile ilgilenirse işin içinden çıkılması daha kolay olacaktır.
Bir iş güvenliği politikasının en temel dahili bileşenleri, İSG uzmanları, işverenler ve çalışanları içerir. İSGB harici destek sağlar. Atadıkları uzmanlar görevlerini İSGB ile müştereken ilgili işyerinde yürütürler. Bu üç temel bileşen arasında iletişim sorunu olmaması ve fikir alışverişinin devam etmesi çok önemlidir. Çalışan temsilcilerinin, çalışanların istek ve önerilerini İSG Kuruluna veya işverene iletmeleri önemlidir. İşyeri güvenliği konusunda alınabilecek önlemler konusunda bu alandaki aktörlerin görüşlerine başvurulmalıdır.
İşyerinde birçok kaza türü meydana gelebilir, ancak son zamanlarda daha yaygın olan kazalardan biri, makineleri çalıştırırken elektrik çarpması, çalışanın düşmesi ve hareketli ekipmana takılıp düşmesinden kaynaklanan yaralanmadır. Bu tehlikelerden kaçınmak için işverenler, makine ve ekipmana bakım yaparken çalışanları tehlikeli enerji kaynaklarından korur. Ayrıca yüksek irtifalarda çalışanları korumak için kaideler, tırabzanlar ve düşmeye karşı koruma önlemleri sağlanmalıdır. Vücutlarının makinenin tehlikeli parçalarıyla temas etmesini önlemek için ekipmanın üzerine bariyerler ve diğer bariyerler yerleştirmelidirler.
Uygulaması kolay güvenlik prosedürlerine sahip olmak önemlidir. Güvenlik önlemleri ve çabaları için ne kadar az zaman ve çaba harcanırsa, bunların uyumluluğa tabi olması o kadar olasıdır. Bir cihazın gücünü kesen bir elektrik bağlantısı örneğini ele alalım. Çalışanların elektriği kesmek için 50 metre yürümeleri gerekiyorsa bunu yapma olasılıkları daha düşüktür. İşverenler, çalışanın fiili işyerine daha yakın bir yere şalter yerleştirerek bu süreklilik yöntemlerini kullanma olasılığını artırmalıdır.
Yazılı gizlilik politikaları ve prosedürleri kısa ve net olmalıdır. İşverenler, güvenlik beklentilerini sürekli olarak iletmeli ve güçlendirmelidir. Amirler ve çalışanlar güvenlik standartlarına uymalıdır.
Güvenliğe güçlü bir bağlılıkla bağlı olan işverenler, operasyonlarını ve çalışanlarının hayatlarını mahvedebilecek trajik işyeri kazalarını önleyebilir. Bu tür davranış değişiklikleriyle önlenebilecek sayısız iş kazası türü vardır. Bu bağlamda iş yerindeki tüm güvenlik önlemlerinin net bir şekilde belirtilmesinin önemi tartışılmaz.
Çalışma alanlarında birçok alanda kullanılan malzemelerin göz yaralanmalarına neden olduğu bilinmekte ve bunun sonucunda kişilerde geçici ve kalıcı görme bozuklukları yaşanabilmektedir. Özellikle malzeme göze kaçarsa, çarparsa ve onları yaralarsa kalıcı hasar meydana gelebilir. Görme, ağır işlerin tüm kollarında kullanılan duyulardan biri olduğu için, göz yaralanmalarını önlemek için iş güvenliği önlemleri çok önemlidir.
Çalışan sağlığı işyeri güvenlik önlemlerinin bir parçası ise; Bu durumda görüş hattını korumak, tam güvenlik içinde çalışmak ve gözlem yapmak çok önemlidir. Görmeden çok az iş yapılabilir. Dolayısıyla çalışanların tam sağlığı önemliyken göz sağlığı da korunması gereken organlardan biridir.
Ciddi ve olası kazalar sonucu görme kaybı, çalışanları son derece zor durumda bırakmaktadır. Çalışanın sağlığının bozulması ve artık çalışamaz duruma gelmesi nedeniyle yaşadığı maddi, sosyal ve ekonomik zorlukların bir arada olması kaçınılmazdır. Bu nedenle, çalışanları kapsamlı bir şekilde korumak için insan odaklı bir iş yeri güvenliği stratejisi geliştirmek kaçınılmazdır. Bu stratejinin geliştirilmesi iş güvenliği uzmanları, iş hekimleri, işverenler ve işçilerin/çalışanların ortak katılımıyla gerçekleştirilebilir. Bir iş yeri güvenliği programının kurum kültürünün bir parçası olarak çalışanlar tarafından sahiplenilmesi, benimsenmesi ve kabul edilmesi başarının en önemli faktörlerinden biridir.
İşyerinde göz yaralanmaları birçok şekilde olabilir. Göze giren küçük bir yabancı cisim, işlemeli parçalar, kesikler, çarpmalar ve bunun sonucunda oluşan morarma, lehim yanıkları ve kimyasal maruziyet gibi yaralanma birçok şekilde meydana gelebilir. Bu tür yaralanmalar sırasında ne yapılması gerektiğini bilmek önemlidir. Bu açıdan hem iş güvenliği eğitimi açısından hem de işyeri hekimlerinin çalışmalarında ilk yardım konusunda çalışanların bilgilendirilmesi ve uygulamalı eğitim almaları önemlidir. Tecrübeli işyeri hekimlerimizin tavsiyelerinden derlediğimiz, göz yaralanması durumunda yapılması gerekenler üzerinde dikkatle durulması gereken sorulardır.
Göze yabancı bir cisim girdiğinde, kordon tamamen temizlenene kadar gözü yıkayın. Gözünüzden çıkamıyorsa gözlerinizi kapatın ve en yakın göz doktoruna gidin. Gözlerinize çok fazla dokunmayın ve gözlerinizi ovmayın, çünkü yabancı cisimler gözlerinizi çizebilir ve daha fazla hasara neden olabilir.
Gözünüzde gömülü bir parça varsa; Etkilenen gözü hemen sarın ve enfeksiyonu önlemek için derhal tıbbi yardım isteyin. Korneanızı çizip görüşünüze zarar verebileceğinizden, nesneyi asla kendiniz daldırmaya çalışmayın.
Gözünüzde kesik varsa; Acil göz bakımı gelene kadar gözlerinizi ve çevresini kapatın. Enfeksiyonu önlemek için sardığınız bandajla hemen bir göz doktoruna görünün. Tabii ki dokunurken ellerinizin temiz olmasına ve herhangi bir kimyasala dokunmamasına dikkat edin. Çarpışma ve morarma durumunda; Şişmeyi azaltmak için en az 15 dakika boyunca hafif bir soğuk kompres uygulayın ve hemen bir göz doktoruna görünün. Etkilenen bölgeyi meraklı gözlerden ve maruz kalmaktan koruyun.
Lehim yanıklarında; Acil göz bakımı gelene kadar gözlerinizi kapatın. Bu durumda, bir göz doktorunu ziyaret etmek için çok geç değil. Her geçiş görme kaybı riskini artırabilir. Kimyasallarla temas ettiğinde; Kimyasal gözünüze bulaşırsa veya dumanlar gözlerinizi etkiliyorsa, gözlerinizi temiz suyla yıkayın ve doktorunuza başvurun. Bu durumda diğer durumlardan farklı olarak gözlerinizi kapatmayın, dokunmayın veya ovalamayın.
Göz, kesiklere, yanıklara, sıyrıklara ve kimyasallara karşı savunmasız olan hayati bir organ olduğundan, tedavi edilmeyen herhangi bir göz rahatsızlığı kısmi veya kalıcı görme kaybına neden olabilir. Bu nedenle gözlerinizi asla tehlikeye atmayın ve hafif bir göz yaralanmanız varsa doktora görünmek için geç kalmış sayılmazsınız.
Bazı durumlarda hasta yani çalışan, işyerinde iş güvenliği kaydının ortaya çıkmaması için sağlık kuruluşuna gitmek istemez. Bazen çalışanlar aynı durumu birkaç kez yaşadıklarını bildirir ve kendi başlarına iyileşeceklerine inanırlar. Ancak, hemen harekete geçmenin önemli olduğunu anlamaları gerekir. Bu, iş yeri güvenliği politikaları ile ilgili bir durumdur.
Keskin nesneleri dikkatli tutun ve yetkisiz kişilerin erişiminden kaçının. Elektrikli aletler ve kimyasallarla çalışırken koruyucu ekipman kullanın. Yüksek hızlarda koşarken uygun kask ve güvenlik ekipmanı kullanın. Dışarıda çalışırken sizi zararlı UV ışınlarından korumak için göz çevrenize tam oturan güneş gözlüğü takın. Kayma ve düşmelerden kaynaklanan göz yaralanmalarını önlemek için iş yerinizde kaygan zeminlere karşı hassas olun ve yüksekte çalışın. Tüm önlemlere rağmen göz yaralanması meydana gelirse, en iyi yöntem ilk yardım uygulandıktan hemen sonra bir göz doktoruna danışmaktır. Çevredeki toz, parlak ışıkla çalışma veya başka sebeplerden dolayı görmede bulanıklık, kızarıklık, göz kızarıklığı ve şişme meydana gelirse yaralanma olmadan dahi doktora başvurmaktan kaçınmayınız.